TİYATRO SÖZLÜĞÜ
Acı Çekme Oyunu: Ortaçağda ortaya çıkmış, insanın yaradılışından son yargıya kadar tüm dinsel öyküleri konu edinen dinsel yönlendirmeli oyun.
Acıklı Komedya: Fransa'da klasik tragedyanın işlevini yitirmesinden sonra ve Aydınlanma Dönemi tiyatrosundan önce, burjuva tragedyası ile burjuva oyuna geçiş olarak, gülünç öğesinin de katışımıyla ortaya çıkmış oyun türü; Fransız tragikomedyası, gözyaşlı komedya. Terim olarak Chassiron tarafından ortaya atılan Acıklı Komedya'nın başlıca temsilcileri N. De la Chaussee ile Marivaux'dur. Acıklı Komedya, daha sonra, Diderot tarafından burjuva oyunu olarak geliştirilmiştir.
Açıkdoğa Tiyatrosu: Bir açıkhava tiyatrosu biçimi. Açıkdoğa tiyatrosu, ormanlık kayalık, dağlık vb. gibi doğal alanlar ile tarihsel yıkıntı, saray bahçesi, spor alanı vb. gibi açık alanlardır. Açıkdoğa Tiyatrosu uygulamaları, 18. yüzyılda yer almaya başlamıştır.Açıkdoğa Tiyatrosu uygulamalarına günümüzde daha çok törensi tiyatro etkinlikleri ile tiyatro antropolojisi çalışmaları kapsamında, yaz ve tiyatro şenliklerinde rastlanmaktadır.
Agora: Antik Yunan kent-devletinin (polis) dini, ticari, siyasi, hukuki yönetimsel ve kültürel merkezi.
Altın Çağ: Doruğunu Aydınlanma Çağı'nda bulan, 17.yy ortalarından 18.yy'a dek gelişen bir süreç içinde yetişmiş olan büyük oyun yazarları ve yapıtları için kullanılan deyim. İngiltere'de Shakespeare, Marlowe, Ben Jonson; Fransa'da Corneille, Racine, Moliere; İspanya'da Lope de Vega, Calderon ve Tirso de Molina 'Altın Çağ' sürecindeki yazarlardır.
Anonim Oyun: Kimin yazdığı belli olmayan oyunlar. Örneğin, birçok Commedia dell'Arte senaryosu, ortaçdaki dinsel oyunların bir bölümü ve bizde Pabuççu Ahmet'in Maceraları anonim oyunlar arasındadırlar.
Bahçe Tiyatrosu: 17- 18. yüzyılların bir saray tiyatrosu biçimi; saray şenliklerinde bahçeye kurulan Barok kulisli tiyatrolar ya da bahçedeki ek tiyatro yapıları. Kral balelerinin, bale komedyaların ve operaların oynandığı Bahçe Tiyatroları; başlıcalıkla L.Burnacini, Galli-Bibiena Ailesi gibi tiyatro tasarımcılarınca gerçekleştirilmiştir. Havuz tiyatrosu, Bahçe Tiyatrosu'nun özel bir biçimi olarak, yapay ışık altında değişen sahnelerle ve su oyunları eşliğinde tiyatro gösterilerini kapsar. Bahçe Tiyatrosu'nun başlıca örnekleri; Viyana Schönbrunn İmparatorluk Bahçe Tiyatrosu (1673), Bayreuth Roma Tiyatrosu (1743), Foitainbleau (1661), Versailles (1664).
Curcuna: Geleneksel Türk tiyatrosunun bir sözsüz seyirlik oyun biçimi; dansla yapılan sözsüz oyunlara verilen ad. Dans ile güldürünün bir araya geldiği Curcuna, kaba ve gülünç giyimli; çirkin, tuhaf maskeli ve sivri külahlı Curcunabazlar tarafından oynanırdı. Curcuna'dan sonra, kol oyunlarına geçilirdi. Curcuna, ortaoyununun gelişmesine önayak olmuştur.
Düş Oyunu: A. Strindberg'in bir oyun biçimi. Kendine özgü oyun yapısı olan Düş Oyunu, Strindberg'in kendi ana temasını yeni bir tiyatro biçimi içinde ortaya koyma çabasının sonucu olmuştur. Düş mantığı doğrultusunda "düş biçimine öykünen" bu oyun yapısında yer, zaman ve eylem birliği ortadan kalkar; natüralist dramaturjiden uzaklaşılarak, çoksesli bir senfonideki kontrpuan yapısı kurulur; biçemsel-simgeci bir sahne düzeni oluşturulur. Düş Oyunu'nun önemi, Rönesans'tan bu yana Avrupa tiyatrosunda uygulanın üç birlik kuralı dışına çıkması ve oyun kişisini psikanalitik çözüntüye uğratarak, kurgusal olarak çok yönlü ortaya koyabilmesidir. Düş Oyunu, dışavurumcu tiyatro, gerçeküstücü tiyatro ve saçma tiyatrosu üstünde etkili olmuştur.
Eleştirel Gerçekçilik: Gerçekliğin bu evresi içinde, bir bütün olarak kentsoylu sanatı ve tiyatrosudur;bulunduğu çevrenin toplumsal gerçekliğinin görgücü (ampirik) çizimiyle kahramanın ülküleştirilmesi yer alır. İlerici nitelikli romantizm ile arasındaki ayrım, romantizm anaparacı dizgenin yalnızca toplumsal eleştiri ile uğraşırken, eleştirel gerçeklik, liberalizme yönelen kentsoylu toplumdaki çelişkilerin toplumsal niteliğini açıklamaya çalışır. Kısacası, bu eğilim, bir seçenek üretmeden, kentsoylu dünya görüşüne ve ahlakına bir başkaldırıdır. Paranın zedeleyici gücü karşısında insani değerleri savunur.
Gerçeküstücü Tiyatro: Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Fransa'da André Breton'un, Freud'un görüşlerine dayanarak şampiyonluğunu yaptığı ve biliçaltı varsayımları ile düşte olduğu gibi, parçaları birbirini tutmaz bir anlatım biçimi ile vermeye çalışan tiyatro anlayışı. XIX.yüzyıl sonunda, Fransa'da Alfred Jarry'nin ve daha sonra ozan Appolinaire'in öncülük ettiği tiyatro anlayışı. Artaud'nun tiyatro görüşlerini içeren Le Théâtre et son Duble adlı yapıtı da bu akımın gelişimi içinde yer alır.
Halk Tiyatrosu: Geniş halk yığınlarına yönelik hem öğretici, hem eğlendirici tiyatro.
Hokkabazlık: Bir seyirlik oyun çeşidi. 15. ve 16. yüzyıllarda Yahudiler eliyle Türkiye'ye girmiş, beceriden çok söyleşme niteliğini kazanışıyla, dramatik gösteri haline gelmiştir. Hokkabazlık'ın başkişileri Usta ile onun oyunlarını bozmaya ve taklit etmeye çalışan Yardağı'dır. Hokkabazlık giriş bölümüyle başlar, muhavere'yle yürür, bitiş'le sona erer.
İmge Tiyatrosu: Sahne tasarımcısı Robert Wilson'un imgelere dayanan, sahne plastiği ve ışık anlayışıyla gelişen oyun düzeni biçemine verilen ad.
Japon Tiyatrosu: Belli bir estetik uzaklık uygulayımı ile oynanan oyunları kapsayan bu tiyatro, tiyatralliği sağlayacak tüm öğelerden yararlanır. Bu tiyatroda, müzik, dans, ezgi, sözsüz oyun, maske, giysi önemlidir.
Kabuki: Japonya'da, soyluların tiyatrosu olan No tiyatrosu karşısında, günlük yaşama dönük halk tiyatrosu.
Lirik Oyun: Baştan sona ya da bir kesimi müzikli olan oyun.
No Oyunu: Japon tiyatrosunda ezgili, danslı, dinsel niteliği olan eski oyun biçimi.
Poetika: Aristotales'in İÖ 363-360 yılları arasında yazdığı, şiir, dram sanatı ve epik konularını içeren ve dramatik yapıtın kurallarını öneren yapıtı. Bu kitabın komedya üzerine olan bölümü ele geçmemiştir.
Pandomim: Sözsüz oyun.
Pandomima: Tanzimat ve II. Meşrutiyet dönemlerindeki tiyatroların çoğunda izlenen, oyunlar arasına sıkıştırılmış sözsüz oyun.
Retorik: 1- Etkili, esprili ve güzel konuşma. 2- Aristoteles'in oyuncular için yazmış olduğu, güzel ve etkili konuşmanın önemini belirttiği yapıtı.
Sokak Tiyatrosu: Geleneksel tiyatro yapıları dışında, açık havada, herhangi bir yerde, sokakta, parkta,alanda ve benzeri yerlerde oyunlar oynayan tiyatro. Tümden siyasal amaçlı olanların bazıları çok sivri olduklarından bunlara "Gerilla Tiyatrosu" adı verilmiştir.